DUA söz konusu olduğu zaman, hemen pek çoğumuz yanlış bilgiyle şartlanmak yüzünden, “Aman canım kaderde ne varsa o olacak, DUA’ya ne gerek var ” deyiveririz.
Oysa, bu tamamıyla yanlış bir görüştür
Kader konusunda gerçek bilgileri, Kur’ân-ı Kerîm âyetlerine ve tamamıyla Hz. Rasûlullâh (s.a.v.)’in buyruklarına dayanan biçimde “İNSAN ve SIRLARI” isimli kitabın kader konusuyla ilgili bölümünde okurlarımıza açıkladık. KADER kesindir ve hiç kimse bunun dışına asla çıkamaz. Nitekim, Hazreti Rasûlullâh(s.a.v.) açıklamalarında, bunu en dar anlayışlıların dahi fark edebileceği bir biçimde vurguluyor. Ne yazık ki, bu gerçeği yansıtan hadîs-î şerîfi, hadis kitapları hariç, hiçbir kitapta bulamıyorsunuz. Yazamıyorlar!.. Ama gerçek, yazılmasa da, söylenmese de gerçektir. Hele Rasûlullâh (s.a.v.) tarafından da en yalın bir biçimde açıklanmışsa
Burada çok önemli olan husus şudur: KADER’in tekniği!..
KADER-DUA ilişkisini izaha girmeden önce, bu konudaki Rasûlullâh’ın birkaç buyruğunu nakletmeye çalışalım size...
“KADER'i ancak DUA değiştirir. Ömrü ise ancak iyilik uzatır. Şüphesiz ki, kişi işlemiş olduğu günah sebebiyle rızıktan mahrum edilir.”
“KAZA’yı ancak DUA geri çevirir... Ömrü ise iyilik uzatır.”
“Tedbirin kadere faydası olmaz; DUA’nın ise gelmiş ve gelmemiş musîbetlere faydası vardır; şüphesiz ki belâ iner, DUA onu karşılar ve kıyamete kadar çarpışırlar.”
Evet, bir yandan, kaderin değişmeyeceği belirtiliyor; diğer yandan DUA’nın kaderi, kazayı geri çevireceğiaçıklanıyor. Bu iki hususu nasıl birleştirip, nasıl bir sonuç elde edeceğiz
Bilelimki.İnsanların kaderi takdir edilmiştir. her şey gibi... Ne var ki, DUA faktörü de bu KADER sistemi içinde yer alan bir faktördür; DUA ederseniz, kaderdeki olayı geri çevirebilirsiniz, kazayı reddedebilirsiniz; ancak bu DUA’yı yapmak, gene kaderinizin elvermesiyle mümkün... Yani, kaderiniz müsaitse DUA edebilirsiniz ve böylece de o gelecek olan olayı geri çevirebilirsiniz.
Kaderinizde kolaylaştırılmışsa DUA etmek, size o belâ veya musîbet gelmeden önce DUA edersiniz ve o olayın zararından korunmuş olursunuz.
Dolayısıyladır ki, tedbirle takdiri değiştiremezsiniz; fakat, takdirde varsa tedbir alır ve böylece de kazayı geri çevirmiş olursunuz.
Bu hususta Halife Ömer (r.a.), bize bir uygulamasıyla son derece önemli bir uyarıda bulunmuştu… Orduyla Şam’a giden Halife Ömer (r.a.) şehre yaklaştığı zaman, veba salgını olduğunu haber alınca orduya geri dönülmesi talimatını verir. Bu durum üzerine, kader kavramını anlayamayan ve işin şeklinde kalanlar şaşırırlar ve sorarlar:
— Allâh’ın kaderinden mi kaçıyorsun yâ Ömer
Kaderin tekniğini anlamış olan Hazreti Ömer (r.a.)’ın cevabı hepimize bir derstir:
— Allâh’ın kazasından Allâh’ın kaderine kaçıyorum!..
İşte yukarıda anlatılan cevap, bu kader konusunun “püf noktası”dır.
Kader mutlak ve kesindir!..
İnsan ise, kendisinden meydana gelenlerin neticesini görecektir.
“...İNSAN İÇİN YANLIZCA ÇALIŞMALARININ (kendisinden açığa çıkanların) SONUCU OLUŞACAKTIR!” (
53.Necm: 39) âyetini hatırlayalım
İşte bu sebepledir ki, siz ne yapabiliyorsanız, elinizden ne geliyorsa onu yapmak zorundasınız... DUA edebiliyorsanız, hemen ediniz Bir çalışma yapma imkânına sahipseniz, hemen yapınız Korunmak için elinizden gelen bir şey varsa, hemen tatbik ediniz.
Biliniz ki; yapabildiğiniz, kaderinizin müsaade ettiğidir ve yaptığınızın sonucunu da mutlaka görürsünüz.
Bu yüzden denilmiştir; “DUA kazayı reddeder”, diye... Yani, o kazanın reddi sizin duanıza bağlıdır!.. O musîbetin size isâbet etmemesi, sizin o hususta dua etmenize bağlıdır. Dolayısıyla, dua edersiniz ve o kaza veya hoşlanmadığınız olay size isâbet etmez; ya da umduğunuz, olmasını istediğiniz olay o duanız vesilesiyle gerçekleşir.
Hazreti Rasûlullâh (s.a.v.) “keşke” demeyi şeytan ameli olarak nitelemiştir. Bunun mânâsını çok düşünmek ve bu hususu iyi anlamak mecburiyetindeyiz
Niçin, “keşke” demek yasaklanmıştır
Niçin, “keşke” demek yasaklanmıştır
Bilelim ki DUA, kader sistemi içinde yer alan çok önemli bir unsurdur
DUA edebiliyorsanız, edebildiğiniz kadar DUA ediniz; hepsinin de faydasını, dünya hayatında anlayamayacağınız kadar fazlasıyla göreceksiniz. Zira, Allâh, kulunda ortaya çıkartacağı pek çok özelliği DUAşartına bağlamış; takdir ettiği pek çok şeye DUA’yı vesile kılmıştır. Bu yüzdendir ki, “DUA müminin silahı”olmuştur.
DUA, takdirin tüm güzelliklerinin size ulaşmasına vesile olan en değerli nimettir. Onu elden geldiğince çok ve güçlü olarak kullanan, en büyük nimetlere kavuşacak olandır.
Kaderi anlamayan cahil ise, DUA’yı terk eder; tüm mahrumiyet ve çileler de onu bekler!..
Konuyu Rasûlullâh AleyhisSelâm’ın şu açıklamasıyla bağlayalım :
“İçinizden her kime DUA KAPISI AÇILMIŞ ise, muhakkak ona rahmet kapıları açılmıştır ve Allâh’tan, kendisinden âfiyet istenilmesinden daha sevimli bir şey istenmemiştir.”
“DUA, inen belâya ve inmeyen belâya karşı faydalıdır. Ey Allâh’ın kulları, DUAYA SIMSIKI SARILINIZ ”
https://www.ahmedhulusi.org/tr/kitap/dua-ve-zikir/dua-ve-kader
DUA NEDİR
http://www.enfal.de/dua.htm
HAZIRLAYAN : FAMİLY ARSLANER
Ibrahim Ates'in konferansindan notlar
Dua ibadetin özü, inanan insanin her an hakka yönelen sözüdür, yakarisidir.
Dua ibadetin beynidir ya da iligidir
Özlü ibadet istiyorsan duaya yönel ve duanin kabul olmasi için en yakin
yer secdedir.
"Duaniz olmasaydi Allah size ne diye deger verirdi" ( Furkan Suresi 77. Ayet )
"Allahim, beni sana fakir olmakla zengin kil ve senden müstagni olmakla
fakirlestirme ya Rabbi." (Hadis)
"Kullarin sana beni sorarlarsa bilsinler ki ben onlara yakinim.Isteyenin istedigini kabul ederim. Artik bana yönelsinler, benden istesinler." (Bakara 186)
"Kul, kötü bir istekte bulunmadigi, istegi aile bagini koparmaya yönelik
olmadigi ve acele olmadigi sürece duasi kabul olur." (Hadis)
"Dua ederken ümidi kesmeden sürekli istemek.
Kim israrli olarak kapiyi çalarsa içeri girer." (Hadis)
Duada kararli ve israrli olmak gerekir.
"Rabbimiz, biz ve bizden önce imanla göçenleri de bagisla." (Ayet-i Kerime)
Itikadin dogru olmasi, haramdan sakinmak ve ihlasli olmak
1. Duadan önce iyi is yapmak.
2. Temiz olmak.
3. Abdestli olmak.
4. Kibleye yönelmek.
5. Dua basinda Allah'a hamdetmek, Resullullah'a salavat getirmek.
6. Elleri açip yalvarmak.
7. Azalari hareketsiz sükun içinde ve boynu bükük, mütevazi,kalbi korku içinde olmali.
8. Alçak sesle ve gizlice dua etmek.
9. Resulullahtan intikal eden, Kuran'da geçen dualarla niyaz etmek.
10. Resulu ve salih kullari vesile etmek.
11. Dua ederken kalbinden ne geliyorsa o sekilde dua etmek.
12. Kalbi baska düsünceden temizlemek.
13. Herkese dua etmek ve üç defa tekrarlamak.
14. Duanin kabulünün ümidi içinde olmak.
15. Kötü dilekte bulunmamak.
16. Salavat getirmek.
"Ey Rabbimiz, bizi dogru yola ilettikten sonra kalplerimizi (Haktan)
saptirma. Bize kendi cânibinden bir rahmet ver. Süphesiz bagisi en çok
olan Sensin Sen."
"Ey Rabbimiz muhakkak ki Sen, hiçbir süphe olmayan bir günde insanlari
toplayacak olansin. Süphesiz Allah sözünden caymaz."
1. Duadan önce iyi is yapmak.
2. Temiz olmak.
3. Abdestli olmak.
4. Kibleye yönelmek.
5. Dua basinda Allah'a hamdetmek, Resullullah'a salavat getirmek.
6. Elleri açip yalvarmak.
7. Azalari hareketsiz sükun içinde ve boynu bükük, mütevazi,kalbi korku içinde olmali.
8. Alçak sesle ve gizlice dua etmek.
9. Resulullahtan intikal eden, Kuran'da geçen dualarla niyaz etmek.
10. Resulu ve salih kullari vesile etmek.
11. Dua ederken kalbinden ne geliyorsa o sekilde dua etmek.
12. Kalbi baska düsünceden temizlemek.
13. Herkese dua etmek ve üç defa tekrarlamak.
14. Duanin kabulünün ümidi içinde olmak.
15. Kötü dilekte bulunmamak.
16. Salavat getirmek.
"Ey Rabbimiz, bizi dogru yola ilettikten sonra kalplerimizi (Haktan)
saptirma. Bize kendi cânibinden bir rahmet ver. Süphesiz bagisi en çok
olan Sensin Sen."
"Ey Rabbimiz muhakkak ki Sen, hiçbir süphe olmayan bir günde insanlari
toplayacak olansin. Süphesiz Allah sözünden caymaz."